Haberler

İklim Konferansında En Kritik Konular Belirsiz

By 14/12/2015Nisan 25th, 2020No Comments

Kyoto Protokolü’nün ne kadar etkili olduğu uzun yıllardır tartışma konusu. Nitekim bugün sadece 38 ülke Kyoto’ya yönelik hedef belirlemiş durumda ve bu sayı dünyadaki toplam emisyonun sadece yüzde 12’si. Avrupa Komisyonu tarafından açıklanan resmi belgelerde de Kyoto’nun uluslararası boyutta iklim değişikliği ile mücadelede yetersiz olduğunun vurgulandığını belirtmek gerekir. Hatta bu yıl, Paris müzakerelerinin, Kyoto Protokolü’nün kabul edilmesi için yürütülen müzakere sürecinin aynı etkisiz hali gibi olduğu yorumları oldukça yaygın.

Gelinen noktada 195 ülke, yaklaşık 40 bin delegasyon ile 30 Kasım-11 Aralık 2015 tarihlerinde Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 21’inci Taraflar Toplantısı (COP 21) kapsamında Paris’te bir araya geldi. Amaç, küresel ısınmanın 2 dereceyi aşmayacak şekilde tutulmasına yardımcı politikaları oluşturmak ve bu amacın çerçevesini çizecek, 2020 yılından itibaren geçerli olacak yeni iklim değişikliği anlaşmasını imzalamak. Ancak sonuçlar, bu 2 derecenin altında olacak bir küresel ısınmanın olmayacağı yönünde. Paris’teki müzakerelerde de bu en büyük sorun.

Ayrıca COP 21’in ilk haftasında ADP (The Ad Hoc Working Group Platform For Enhanced Action) taslak metni açıklandı. Müzakereleri yürüten yan organ olarak “Durban Platformu” kapsamında kurulan ADP, bir bakıma konferansın ikinci haftasına yönelik yasal süreci başlatmakta. ADP taslak metni sözleşmeye yönelik karar organı olan Taraflar Konferansı’na (COP) 5 Aralık 2015 tarihinde iletildi. Buna rağmen, taslak metin içinde paranteze alınan başka bir ifade ile ikinci hafta müzakereye açılması istenilen konular da mevcut. Bunlar “insan hakları”, “göç (migration)” ve “yerel halklar” ifadeleri. Bu ifadelerin yeni anlaşmada yer alıp almayacağı sorusuna ilişkin henüz net bir yanıt yok.

Göç konusunun anlaşmada yer almaması için el kaldıran tarafların başında AB’nin geldiğini de hatırlatalım.

Türkiye’ninTalebi: “Ekler” ve “Farklılaştırma” Kısmında

Paris’te ilk hafta Türkiye Delegasyonu ile yaptığımız görüşmede ulusal katkımızın revize edilebileceği bilgisini aldık. Türkiye’nin ilk haftaki ADP oturumlarındaki talebi “differentiation” ve Sözleşmenin Ek’ler kısmında belirginleşti.

Ayrıntılar, COP 21’in ilk haftasında İKV’yi temsilen bulunan İKV Uzmanı İlge Kıvılcım’ın konferansa dair izlenimlerinin yer aldığı değerlendirme notundan (No.167) ulaşılabilir.