Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana Türkiye, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa kıtasında hızla gelişmekte olan uluslararası örgütlenme çabaları içinde yer almıştır: Türkiye, 1949 yılında Avrupa Konseyi’ne, 1952 yılında Kuzey Atlantik İttifakı Örgütü’ne (NATO) katılmış; ve Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun (AET) 1958 yılında kurulmasının ardından, 31 Temmuz 1959 tarihinde Topluluğa ortaklık başvurusunda bulunmuştur.

AET Bakanlar Konseyi, Türkiye’nin yapmış olduğu başvuruyu kabul ederek, üyelik koşulları gerçekleşinceye kadar geçerli olacak bir ortaklık anlaşması imzalanmasını önermiştir. 12 Eylül 1963 tarihinde imzalanan Ankara Anlaşması’nın 1 Aralık 1964 tarihinde yürürlüğe girmesiyle de Türkiye-AB ortaklık ilişkisi başlamıştır (1963-1999 Dönemi). Bu dönemde önemli gelişmelere şahit olan Türkiye-AB ilişkilerinde  önemli dönüm noktalarından biri 1996 da gümrük birliği anlaşması imzalanmış diğeri ise 1999 yılında gerçekleşen Helsinki Zirvesi’nde Türkiye’nin adaylık statüsünün teyit edilmesidir. Aradan beş sene geçmiş ve nihayet 17 Aralık 2004 tarihinde Brüksel’de düzenlenen Zirve toplantısında Türkiye’nin siyasi kriterleri yeterli ölçüde karşıladığı belirtilerek 3 Ekim 2005 tarihinde AB’ye katılım müzakerelerinin resmen başlatılması yönünde karar alınmıştır . Ne var ki aradan geçen on sene zarfında çeşitli nedenlerden ilişkiler daha ileri bir düzeye taşınamamıştır.

Kaynak: AB Bakanlığı :http://www.ab.gov.tr/index.php?p=4