Genel Sonuç : Avrupa Günü’nün World Café bölümünde öğrencilerin göç konusundaki Önerileri

Göç ile ilgili olarak tartışılan ilk konu Avrupa Birliği’nden gelecek olan fonların kullanımı ile ilgiliydi. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, gelecek fonları Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, AFAD’a aktarılmasını istemesi ile ilgili olarak iki görüş öne çıktı: AFAD’ın fon kullanımında şeffaflığın nasıl sağlanacağı ve halihazırda göç ile ilgili gerekli yeni politikaların artık afet ya da acil durum olarak anlaşılmaması gerektiği. Ayrıca bu fonların tüm sığınmacılara ulaşılabilir hale getirilmesi gerektiği de görüşler arasındaydı. Katılımcılar, denetimli bir sivil toplum aracılığıyla, bu fonların etkin kullanılması için neler yapılması gerektiğini tartıştılar. Özellikle 18 yaş altındakilerin entegrasyonunu sağlamak adına eğitime ve genel olarak sağlık ve sosyal güvenliğe fon ayrılması gerektiği konusunda hemfikir olundu. Buna göre:

  • Fonların tek bir elde toplanmaması;
  • Denetim konusunda Avrupa Birliği ve Türkiye’den, kamu ve sivil toplumun birlikte oluşturduğu kontrollü bir denge-fren sisteminin geliştirilmesi;
  • Gelen hibenin barınma, eğitim, istihdam, sağlık, vb. alanlara ayrılması; çalışma konularının belirlenerek bütçelenmesi; dağılımın raporlanması ve değerlendirilmesi;
  • Denetimlerin bağımsız bir komisyon tarafından denetlenip yönetilmesi;
  • Öncelikli alanların çocukları kapsaması;
  • Eğitim alanında dil eğitimi, mesleki oryantasyon, kadınlara yönelik eğitimler (girişimciliğe teşvik) ve çocuklar için okul öncesi temel eğitim ve ilkokul eğitimi konularında geniş ölçekli bir politika oluşturulması ve uygulanması;
  • Geçici koruma altında kayıtlı Suriyelilerin yarısını 18 yaş altı bireyler oluşturduğu bilgisine dayanarak, bu kişilerin topluma kazandırılmaları için eğitimde gerekli adımların atılması; özellikle lise çağındaki çocuklar için müfredata Arapça dil eğitimi eklenmesi;
  • Annelerin çocukların eğitimindeki önemli rolü göz önüne alınarak, kadınlara mikro krediler verilmesi;
  • Göçmenlerin özellikle Anadolu’nun kalkınmasındaki rolünü artırmak adına, bölgesel olarak rekabetin az olduğu yerlerde iş kolları kurulması;
  • Göçmenlerin iş piyasasında iş kollarına göre ayrıştırılması;
  • Eğitimli göçmenlerin (özellikle entegrasyonda yaygın etkisi olacak olan doktor, öğretmen, vb.) denklikleri konusunda süreçlerin iyileştirilmesi;
  • İstihdam konusunda çalışma izni alımının kolaylaştırılması; kadınlar için İSMEK benzeri pozitif ayrımcılık içerecek kursların oluşturulması;
  • Eğitim sistemine adaptasyon, mesleki eğitim ve Türkiye toplumundaki Suriyeliler hakkında yaygın dezenformasyona karşı iki yönlü ve kapsamlı bir entegrasyon politikası oluşturulması;
  • Göç konusunda deneyimli ülkelerden iyi örnekler alınması ve entegrasyon politikasının aşamalarını belirlemede bu fikirlerden faydalanılması;
  • Sadece Suriyelileri değil, iç göç, dış göç ve diğer ülkelerden gelecekte gelme olasılığı olan sığınmacıları da kapsayan sürdürülebilir bir göç politikası tartışmasının başlatılması.